Bekleme Süresi nedir?
Bekleme süresi, arama sonuçlarından birine tıklama ile bu sonuca geri dönme arasında geçen süredir. Hemen çıkma oranı, sayfada kalma süresi veya Google Analytics'teki diğer metriklerle aynı şey değildir.
Örnek
Diyelim ki bir arama sonucuna tıkladınız, sayfada iki dakika kaldınız ve ardından arama sonuçlarına geri tıkladınız. Bu sayfadaki bekleme süreniz iki dakikadır.
Bekleme Süresinin Hemen Çıkma Oranı ve Sayfada Kalma Süresinden Farkı Nedir?
Hemen çıkma oranı ve sayfada kalma süresi, bekleme süresiyle ilgisi olmayan farklı metriklerdir. Yalnızca kullanıcı etkinliği veya etkileşim ölçütleri olmaları bakımından benzerdirler.
Hemen Çıkma Oranı
Hemen çıkma oranı, bir web sayfasına girdikten sonra başka bir işlem yapmayan ziyaretçilerin yüzdesidir. Arama sonuçlarına geri dönüp dönmedikleri ile ilgisi yoktur.
Sayfadaki Zaman
Sayfada kalma süresi, bir ziyaretçinin başka bir yere gitmeden önce bir sayfada ne kadar zaman geçirdiğidir. Bu, arama sonuçlarına, web sitenizdeki başka bir sayfaya veya farklı bir web sitesine geri dönmek olabilir.
Bekleme Süresi Bir Sıralama Faktörü mü?
Google'dan resmi bir açıklama gelmediği için kimse kesin olarak bilmiyor. Modelleri eğitmek için kullandıklarını biliyoruz, ancak bunların canlı algoritmaları etkileyip etkilemediğini veya nasıl etkilediğini bilmiyoruz. Google çalışanları birçok kez tıklama verilerinin güvenilmez olduğunu ve bunun bir sıralama faktörü olmadığını söyledi.
Buna rağmen, birçok kişi bunun bir sıralama faktörü olabileceğine inanmaktadır. Daha kısa bekleme süresinin kalite göstergesi olduğu birçok senaryo vardır. Örneğin, bir kişi bir işletme için posta kodu veya telefon numarası gibi hızlı bir referans bilgisi aradığında.
Bekleme Süresini İyileştirmek için En İyi Uygulamalar
Sıralama faktörü olsun ya da olmasın, bekleme süresini iyileştiremezsiniz çünkü bunu hesaplamanın bir yolu yoktur. Bunun nedeni, arama motorlarının bekleme süresi verilerini paylaşmamasıdır. Bu nedenle, arama yapanların memnuniyetini ve etkileşimini artırmak için elinizden geleni yapmaya odaklanmak daha iyidir. Bunu yapmanın birkaç yolunu inceleyelim.
1. Okuyucuları Girişte Bağlayın
İnsanların dikkat süreleri kısadır. Dikkatlerini hemen çekemezseniz, arama sonuçlarına geri döneceklerdir. Bunu Problem-Agitate-Solve (PAS) formülü gibi kanıtlanmış bir giriş formülü ile yapabilirsiniz.
2. Arama Amacını Aklınızda Tutun
İnsanlar Google'da bir şey aradıklarında akıllarında bir hedef vardır. Biz buna arama amacı diyoruz. Genellikle anahtar kelimenin kendisinden niyet hakkında net bir fikir edinebilirsiniz, ancak her zaman değil.
3. Clickbait Yapmayın
İnsanlar arama sonuçlarını büyük ölçüde başlık etiketi ve meta açıklamalarına göre seçer. Eğer bunlar yanıltıcıysa, geri düğmesine basarlar. İçeriğinizin, başlığınızın ve açıklamanızın vaat ettiklerini sağladığından emin olun.
4. İlgili Alt Konuları Kapsayın
İnsanlar Google'da arama yaparken her zaman tek bir sorunun yanıtını istemezler. İsteseler bile, bu cevabı bulmak genellikle daha fazla soruya yol açabilir. İlgili alt konuları ele almak, arama yapanların içeriğinizi daha uzun süre tüketmesini sağlayabilir.
5. İçeriği Güncel Tutun
İnsanlar bazı arama sorguları için güncel olmayan içerik istemezler. Alakalı ve faydalı kalmasını sağlamak için içeriğinizi düzenli olarak güncelleyin.
6. Yararlı Kaynaklara Dahili Bağlantılar Ekleyin
Alternatif bir yolları varsa insanların arama sonuçlarına geri dönme olasılığı daha düşüktür. Diğer faydalı kaynaklara iç bağlantılar ekleyerek onlara bunu sağlayabilirsiniz.