Giriş

E-posta Pazarlamanız Neden Çalışmıyor - ve Bunu Düzeltmenin Beş Yolu

Sık sık e-posta pazarlamanızın işe yaramadığını mı düşünüyorsunuz? Haklı olabilirsiniz - metriklerinizi artırmak için tutarlı bir çaba gerekir. Ayrıca, sizi engelleyen ve farkında bile olmadığınız şeyler olabilir. Ama korkmayın. E-postanızın işe yaramamasının beş nedeni var ve başarılı e-postalara sahip olmak için ne yapmanız gerektiğini paylaşacağız.

Açılma oranları düştü, tıklamalar azaldı ve en son ne zaman bir dönüşüm gördüğünüzü hatırlayamıyorsunuz. E-posta pazarlamanızın bir desteğe ihtiyacı olduğu açık.

Bocalayan e-posta pazarlama kampanyalarınızı düzeltmemek, boş vaktiniz olduğunda geri döndüğünüz okey oyununa benzemez. Bu daha çok diş sağlığınızı ya da düzenli otomobil bakımınızı ihmal etmeye benzer. Bakımını yapmazsanız, e-posta pazarlama kampanyalarınız bir hiç haline gelebilir.

Sakin olun çünkü sizi hızla doğru yola sokacak bazı harika çözümlerimiz var. Yaklaşımlarınız doğruysa e-posta pazarlamanız gelişebilir.

E-posta pazarlamanız işe yaramıyor çünkü içeriğiniz aşırı promosyonel

Müşterileriniz ne sunduğunuzu duymak için kaydolmuş olsalar bile, tekrarlayan bir gece yarısı reklamı gibi görünmek asla işe yaramaz. En iyi satıcılar güvenilir danışmanlar ve hatta bazen bir dost gibi görünürler. Sürekli satış konuşmaları yapmak ve yalnızca ara sıra yararlı veya eğlenceli içerikler sunmak muhtemelen etkileşiminizi azaltacak ve birkaç kişiden fazlası abonelikten çıkacaktır.

Bunun yerine ne yapmalı

İnsanların kafasına sürekli tekliflerle vurmak zorunda değilsiniz. Okuyucularınıza önce pratik ve hatta eğlenceli bir şeyler sunmaya çalışın. Hedef kitlenizle paylaşabileceğiniz herhangi bir iyi his, faydalı bilgi veya mizah, çoğu insanı sattığınız şeye açar.

İşte Ranktracker'ın kurucusu ve CEO'su Felix Rose-Collins'in platformun ücretsiz olarak kitlelere açılmasıyla ilgili gönderdiği bir e-posta örneği. E-posta, Ranktracker platformunu ücretsiz olarak denemek isteyen herkese hızlı bir değer sunduğu için faydalıdır.

Bazı iş insanları 80/20 kuralını takip etmeyi sever: Yüzde 80 müşterilere değerli bir şey vermeli ve yüzde 20 gerçek satış girişimi olmalıdır. Birçok pazarlamacı bundan daha da azını satmaya çalışır. E-postalarınızın diğer ucunda bir çek defteri değil, bir insan olduğunu unutmayın.

E-posta pazarlamanız işe yaramıyor çünkü e-postalarınız gelen kutusuna ulaşmıyor

Bazı e-posta pazarlamacıları için sorun, e-postalarının duygusal tepki almaması değildir. Sorun, ilk etapta kimsenin onları görmemesidir. E-posta pazarlamacılarının çabalarını raydan çıkaran en yaygın sorunlardan biri teslim edilebilirliktir. E-posta teslim edilebilirliği, e-postaların gelen kutusuna ulaşma oranıdır. E-postaların ulaşıp ulaşmadığını ölçen e-posta teslimatı ile karıştırılmamalıdır. Teslim edilebilirlik gelen kutusu anlamına gelirken, teslimat spam klasörü de dahil olmak üzere her yerde olabilir.

E-posta listem daha önce mükemmel durumdaysa, teslim edilebilirlik neden şimdi sorun olsun diye merak ediyor olabilirsiniz. E-posta verileri kaçınılmaz olarak düşer çünkü kişisel veriler durağan değildir. Bazı e-posta adreslerinin hiçbir zaman yasal olmadığını vurgulamak da önemlidir. Bu nedenle, e-posta hijyeni sürekli takip etmeniz gereken bir konudur.

ZeroBounce, yakın zamanda yayınladığı 2023 E-posta Listesi Çürüme Raporu'nda altı milyardan fazla e-posta adresini analiz etti. Tüm e-postaların yalnızca %57,21'inin geçerli olduğunu görmek akıl almazdı.

İşte yapmanız gerekenler

İyi bir e-posta doğrulaması yapmazsanız e-posta pazarlama sonuçlarınız tutarlı olmayacaktır. Bu, geçerli olduklarından emin olmak için tüm e-posta kişilerinizi düzenli olarak kontrol etmenin bir yoludur. Toplu e-posta doğrulaması, etkin olmayan tüm e-postaları belirlemek için tüm listenizi bir e-posta doğrulama platformuna yüklemenizdir.

Sadece geçersiz kişiler değil - saygın bir e-posta doğrulayıcı, spam tuzakları, kötüye kullanım veya tek kullanımlık e-postalar gibi diğer kötü niyetli kişileri de bulacaktır. Olumsuz e-postaları tutmak listenizi ciddi risk altına sokar. Listenizde doğrulanmamış kişiler varken e-posta pazarlamanız sorunsuz çalışmayacaktır. Ayrıca, hatalı veya zararlı e-postaların listenize girmesini engellemek için tüm formlarınıza bir e-posta doğrulama API'si bağlamalısınız. Kötü verileri baştan uzak tutmak birçok sorunu baştan önler.

Gönderim programınız tutarsız

İnsanlar rutini sever. Eğer bir restoran perşembe günleri deniz ürünleri gecesi düzenliyorsa, deniz ürünleri severler bunu beklemeye başlar. Eğer aniden Cuma gününe kaydırırsanız, Perşembe günü hayal kırıklığına uğrayabilirler.

Farkında olmasalar bile, insanlar gelen kutuları konusunda aynı şekilde davranırlar. Haftanın veya ayın belirli bir gününde belirli e-postalar beklerler. Peki siz gelmediğinizde ne olur? Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Müşterilerinizin sizi unutmasını göze alamazsınız.

Tutarsız bir gönderim programınız varsa, gelen kutusu sağlayıcılarının olumsuz tepkisini de tetiklersiniz. Gmail, Yahoo, Proton Mail gibi sağlayıcılar, bir programa uymadığınızda sizi spam gönderen biri olarak görmeye başlayacaktır. Düzensiz e-posta göndermenin muhtemelen meşru bir gönderici olmadığınız anlamına geldiğini düşünürler, bu nedenle e-postalarınızı önemsiz klasörüne yönlendirmeye başlarlar. İtibarınız bir kez zedelendiğinde, işleri tersine çevirmek zor olabilir.

İşte yapmanız gerekenler

E-posta listesi, "beklemeye" bırakıp daha sonra geri almanız gereken bir şey değildir. Bunun yerine, ona neredeyse canlıymış gibi davranın. Sezonluk iş yapan veya yıllık olarak düşüş yaşayan bazı kişiler ortadan kaybolur ve göndermeyi bırakır. Alternatif olarak, bazı insanlar fiziksel mağazalarının ne kadar iyi durumda olduğunu görür ve e-posta kampanyalarını bir süreliğine ihmal eder.

Hedef kitleniz için en mantıklı olan bir program oluşturun, ancak talebi karşılayabileceğinizden emin olun. Ardından, saat gibi e-posta gönderdiğiniz belirli bir rutine geçin. Bu şekilde, gönderme IP'nizi sıcak tutarken marka sadakatini de koruyacaksınız.

Listenizi segmentlere ayırmıyorsunuz

Bazı e-posta pazarlamacıları için listelerindeki herkes aynıdır. Çeşitli aboneleri olabilir, ancak hepsi her seferinde aynı e-postayı alır. Bazı pazarlamacılar listelerindeki kişiler hakkında verilere sahipken, bazıları müşterilerin isimlerine bile sahip değildir. Bu, e-posta listenizi nasıl büyüttüğünüze bağlıdır. Hedef kitleniz hakkında ne kadar bilgi sahibi olursanız olun, e-posta listenizi segmentlere ayırmak etkileşiminizi artırmanın anahtarıdır.

İşte yapmanız gerekenler

Elinizdeki tüm verileri kullanın. İlk kriter, bu abonenin müşteri yolculuğunun neresinde olduğudur? Bir şey satın aldılar mı? Ne sıklıkla? Yeni mi abone oldular? Bu soruların yanıtları, bu müşterilere en iyi nasıl yaklaşabileceğiniz konusunda size fikir verir.

_İşte evcil hayvan sigortası şirketi Fetch'in e-posta listesini son derece alakalı kampanyalar göndermek için nasıl bölümlere ayırdığına dair bir örnek. Hatta Fetch, evcil hayvan adı alanını köpeğimin adıyla dolduracak kadar ileri gitti. _

Okuyucularınız hakkında veri toplamadıysanız, başlamak için çok geç değil. Öncelikle listenizi oluşturan farklı grupları iyice anlayın. Coğrafi konum, cinsiyet veya yaş gibi toplamaya başlamak istediğiniz başka bilgiler olup olmadığına bakın.

Buradan, listenizi bu gruplara özel e-postalarla segmentlere ayırmaya başlayın. Abonelerinizle ne kadar hassas bir şekilde buluşursanız, sonuçlarınızın o kadar iyi olmasını bekleyebilirsiniz. E-posta hizmet sağlayıcınızın (ESP) liste segmentasyonuna izin verdiğinden emin olun ve ardından bu özellikten yararlanın.

İçeriğiniz bayatlamış

Hiç "Groundhog Day" filmindeymişsiniz gibi hissetmenize neden olan bir e-posta listesine abone oldunuz mu? Birkaç günde bir aynı ya da ona yakın bir e-posta alıyordunuz.

Dolayısıyla, elbette bazı içeriklerin çakışmasına ihtiyacınız olacaktır. Ancak, e-postalarınız aşırı derecede tekrarlayıcı, yavan ve hatta sıkıcı olduğunda, bir ayarlama yapmanın zamanı gelmiş demektir. Bir kitle oluşturduktan sonra onların dikkatini çekmemeyi göze alamazsınız. Bu, bir bahçe dikip sonra ona bakmamak gibidir.

İşte yapmanız gerekenler

Bazen ilham aramaya çıkmanız gerekir; bazen de ilham burnunuzun dibindedir. Ekranlardan ve gürültüden uzaklaşmak ve gerçekten beyin fırtınası yapmak yardımcı olur. E-posta bültenlerinize taşıyabileceğiniz zekice, esprili veya ekstra faydalı fikirler bulmaya çalışın.

Ben basit not defteri ve kalem yöntemini kullanmayı seviyorum. Aklınıza bir fikir gelirse, ne kadar önemsiz olursa olsun onu yazın. Kazanan bir fikir olmayabilir ama sizi heyecanlandıran başka bir kavramı harekete geçirebilir.

E-posta oluştururken heyecanlı olmak iyi bir ruh halidir. E-postayı hazırlayan ve gönderen kişinin enerjisi olduğunda, bu enerji e-postayı alan kişilere de bulaşma eğilimindedir.

E-posta pazarlaması, istekli olanlar için işe yarama eğilimindedir

E-posta pazarlama siz yaptığınızda işe yarar! Bir e-posta pazarlamacısının işi, listesi olan herkesin onaylayabileceği gibi asla bitmez. Zamanında bir e-posta bülteni göndermek metin yazarlığı, grafik tasarım, e-posta doğrulama bilgisi ve ESP'nizi kullanmakla ilgili birçok lojistik içerir. Yaratıcılığa, iyi insan becerilerine (bu, her e-postayı yanıtlamak anlamına gelir!) ve en önemlisi azme ihtiyacınız vardır.

Öğrenmenin en iyi yolu nedir? En iyilerden ilham alın. İlginizi çeken e-posta bültenlerine abone olun ve hangi unsurları takdir ettiğinizi görün. Harika bir fikirle koşmaktan korkmayın. Son olarak, kendinizi kısa kesmeyin. Benzersiz fikriniz tam da okuyucularınızın istediği şey olabilir.