Web tasarımında Pareto prensibi - 80/20 kuralı ile daha etkili bir web sitesi tasarlayın

Web tasarımında mükemmeliyetçi olma sorunu

Mükemmeliyetçilik birçok grafik ve web tasarımcısı için zorlayıcı olabilir. Mükemmellik için çabalamak takdire şayandır, ancak web sitesinin her unsuru mükemmel olana kadar sonsuz değişiklik ve ince ayar yapmak bazı hayal kırıklıklarına yol açabilir. Birçok tasarımcı için tasarım sürecine kapılmak ve yazı karakterlerini, renk paletlerini seçerken ve yüzlerce piksel mükemmel tasarım kararı üzerinde düşünürken zamanın nasıl geçtiğini anlamamak kolaydır. Elbette harika bir iş ortaya koymak önemlidir, ancak bir tasarımcı olarak bunun ne anlama geldiğine dair odağı kaybetmek kolaydır. Bir web sitesi tasarımcının hedefleriyle ilgili olmamalı, müşterinin istediği sonucu karşılamak ve aynı zamanda zaman, kaynak ve enerji sınırlamalarını dengelemekle ilgili olmalıdır. Herhangi bir kısıtlama olmaksızın, bir web sitesi kolayca aşırı tasarlanmış, yavaş, kullanıcıların kafasını karıştıran çok fazla öğe ve özellik ile sonuçlanabilir. Ayrıca tüm özellikleri sınırlı bir süreye sığdırmak zordur, bu nedenle tasarımcının zamanı tükenebilir ve son teslim tarihine kadar iyi bir web sitesi teslim edememek ilgili herkes için çok streslidir.

Pareto İlkesi nedir?

Bazen Pareto ilkesi olarak da adlandırılan "80/20 kuralı", etkilerin %80'inin nedenlerin %20'sinden kaynaklandığını belirtir. Pareto ilkesi ilk kez 1895 yılında Vilfredo Pareto adlı bir İtalyan ekonomist tarafından, İtalya'nın servetinin %80'inin nüfusunun sadece %20'sine ait olduğunu gözlemlediğinde ortaya atılmıştır. Ayrıca bahçesindeki bezelye kabuklarının %20'sinin bezelyelerin %80'ini ürettiğini fark etti! Pareto ilkesi, belirli bir sonucun çoğunun üretilmesinden birkaç temel unsurun sorumlu olduğunu öne sürer. O zamandan bu yana iş dünyası, ekonomi, psikoloji gibi pek çok alana uygulanmıştır ve hatta günlük yaşam için bile pratik olabilir.

Bu daha küçük ölçekli örnekler için de geçerlidir; hiç gelirinizin çoğunun bir avuç aynı sabit müşteriden geldiğini fark ettiniz mi? Ya da gardırobunuzun çoğunu kullanmadığınız halde hep aynı kıyafetleri giydiğinizi? Oran her zaman tam olarak 80/20 olmasa da ve her zaman istisnalar olsa da, insanların hangi eylemlerin başarıları üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu belirlemelerine ve bunlara uygun şekilde öncelik vermelerine yardımcı olmak için harika bir araçtır.

Web tasarımı ve dijital pazarlamada Pareto İlkesi

Web tasarımına uygulanan Pareto ilkesi, çoğu sonucun az sayıda temel özellikten geleceğini varsayar. Pazarlamada bazı kampanyalar diğerlerinden çok daha iyi sonuç verir. En iyi sonuca ulaşmak için, önce bu az sayıdaki temel özelliğe odaklanmak ve daha az önemli kısımlar daha hızlı yapılabilirken en fazla dikkati çekmelerini sağlamak mantıklıdır. Pareto Prensibini kullanmanın bir yolu da kullanıcı deneyimi ve kullanılabilirliğe odaklanmaktır - kullanıcıların çevrimiçi içeriğinizle nasıl etkileşime girdiğine dikkat ederek ve ihtiyaç duyduklarını bulabilmelerini sağlayarak, yalnızca estetiğe odaklandığınızdan daha büyük ödüller kazanmanız muhtemeldir. Bu bize mükemmelliğin her zaman gerekli olmadığını ve özelliklerin önemli %20'sini optimize ederek daha da etkili bir web sitesi elde etmenin mümkün olduğunu öğretir.

Örnek olarak, el yapımı ürünler satan küçük bir e-ticaret mağazasının trafik verilerine baktık ve birkaç Pareto eğilimi fark ettik. Örneğin, ziyaretçilerin neredeyse tamamı siteye mobil üzerinden erişiyor. Ürün satışlarının çoğu az sayıda kategoriden yapılıyor. En büyük sosyal medya trafiği kaynağı Facebook'tu. Ürün sayfasının ısı haritası incelendiğinde, bazı alanların daha fazla etkileşim aldığı görülüyor. Sayfanın üst satırında ve sol tarafında etkileşim kümeleri ile tipik F modeli bir şekilde gözlemlenebilir.

Bu müşterinin satışlarını artırmak için bu bilgilerle ne yapılabilir?

Bu örnekte, en hızlı kazanım, başlangıçta masaüstü için oluşturulmuş olan bu web sitesinin mobil deneyimini iyileştirmek olacaktır. Kullanıcı tercihleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için tüm sayfaların ısı haritaları incelenebilir. Örneğin, SSS bölümündeki en çok tıklanan sorular gizlenmek yerine ana sayfaya taşınabilir. Yüksek kâr getiren ürünler, en çok tıklanma olasılığı olan sayfa alanlarında öne çıkarılabilir.

Her zaman 'Neden' ile başlayın

(Resim Kaynağı: Envato Elements)

Sektördeki deneyimlerime dayanarak, birçok tasarımcının projenin amacına ilişkin önemli bilgiler eksik olsa bile briefi kabul etmekten ve tasarımlar üzerinde çalışmaya başlamaktan mutlu olduğunu fark ettim. Belki de brief'i hazırlayan kişi bu bilginin ima edildiğini düşünmüş ya da müşteri bunu açıkça ifade etmemiştir. Çalışmaya başlamadan önce bir an için geri adım atın. Yaptığınız şeyi neden yaptığınızı net bir şekilde anlamadan web tasarımınız yönden yoksun olacaktır. Web siteniz size ve hatta müşteriye iyi görünebilir, ancak saatlerce çalışmanıza rağmen müşterinin beklediği sonuçları elde edemezseniz sonuç hayal kırıklığı yaratacaktır.

Kendinize sorun: Bu web sitesi neden var? Web sitesinin son kullanıcıları kimler olacak ve web sitesinde nasıl etkileşim kuracaklar? Web sitesi müşteriniz için nasıl değer ve başarı yaratacak? Müşteri bu başarıyı nasıl ölçecek? Web sitesi ziyaretçileri nasıl çekecek ve potansiyel müşterileri nasıl yakalayacak? Bu soruları yanıtlayabildiğinizde ve 'Neden'i anladığınızda, tasarım öğelerinin 'Ne' ve 'Nasıl'ına öncelik vermeniz kolaylaşacaktır. İstenen sonucu gözünüzde canlandırabildiğinizde, enerjinizi bunu başarmak için en önemli alanlara yoğunlaştırmanıza yardımcı olacaktır.

Web tasarımında minimum uygulanabilir ürün yaklaşımını benimseyin

Bir web sitesi tasarlarken verilecek çok fazla karar olduğundan, nereden başlayacağınızı bilmek zor olabilir. Minimum uygulanabilir ürün (MVP) yaklaşımı, bir web sitesinin yalnızca temel unsurlarını hemen oluşturmayı ve daha sonra bunları zaman içinde müşteri geri bildirimleriyle sürekli olarak iyileştirmeyi içerir. Genellikle maliyet ve zamandan tasarruf etmek için veya bir iş fikri birçok varsayıma dayandığında yapılır. Geliştiriciler her şeyi bir kerede denemek yerine müşteri ihtiyaçlarına göre özelliklere öncelik verebilir ve mümkün olan en kısa sürede prototipler oluşturabilir. Zaman veya bütçe baskısı olmadığında bile, web sitesini bir MVP olarak benimsemek, Pareto ilkesini uygulamak ve mükemmeliyetçi eğilimlerle mücadele etmek için harika bir yoldur. Zihinsel olarak, daha sonra her zaman daha fazla özellik ekleyebileceğinizi, ancak şimdilik en önemli unsurlara odaklanmanız gerektiğini bilmek yardımcı olur.

Mobil öncelikli tasarım, web sitenizi basitleştirmenize yardımcı olabilir

Bir web sitesi tasarlarken, kullanıcılara etkili ve sezgisel bir deneyim sunmak istersiniz. Bunu başarmanın en iyi yolu "mobil öncelikli" bir tasarım yaklaşımıyla tasarım yapmaktır. Bu konsept, mobil cihazlar için uyarlanmış masaüstü web siteleri yerine öncelikle mobil cihazlar için optimize edilmiş web siteleri oluşturmayı içerir. Bu neden gerekli? Techjury.net'e göre 2022 yılında web sitesi trafiğinin %60,66'sını cep telefonları oluştururken, masaüstü bilgisayarlar ve tabletler birlikte %39,34'ünden sorumlu olacak. Bu oran farklı sektörlerde ve farklı web sitelerinde değişiklik gösterebilir, ancak bu eğilim dikkate değerdir. Tasarımınızı sitenin mobil versiyonuna odaklayarak başarı şansını kendi lehinize artırabilirsiniz.

Mobil cihazlar için tasarım yapmaya başladığınızda, ifadeler ve dağınıklık için daha az alan olduğunu hemen fark edeceksiniz. Uzun süredir masaüstü bilgisayarlar için tasarım yapıyorsanız buna uyum sağlamak oldukça zordur. Ancak bu yaklaşım, en büyük etkiye sahip içeriği seçmenize yardımcı olduğu için Pareto ilkesine iyi uyum sağlar. Bunun iki faydası vardır: siteniz kullanıcıların tercih ettiği mobil platform için optimize edilecek ve masaüstüne uyarladığınızda görsel olarak modern ve temiz görünecektir. Web sitenizi daha sonra masaüstüne uyarlamanız gerekecektir, ancak mobil öncelikli yaklaşımla çalışırken zaten basitleştirilmiş bir tasarıma sahip olduğunuz için bu çok daha kolay hale gelir.

Rakip web sitelerini araştırın ve analiz edin

Web tasarımı söz konusu olduğunda, araştırmayı genellikle ilham verici diğer web sitelerine veya güzel tasarım öğelerine sahip şablonlara bakmak olarak düşünürüz. Ancak web tasarımı için araştırma, diğer web sitelerinin estetiğine hayran olmanın ötesine geçer. İnsanların web'i nasıl kullandığını, kullanıcıların farklı tasarımlarla nasıl etkileşime girdiğini ve etkili bir web sitesi oluşturmak için içeriğin nasıl düzenlendiğini anlamak gerekir. Müşterinin sağlayabileceği herhangi bir analiz verisini isteyerek veya Ranktracker gibi bir izleme aracı kullanarak, daha iyi performans gösteren bir web sitesi için iyileştirme fırsatı alanlarını daha iyi belirleyebiliriz.

Araştırma, rakip analizi yoluyla mevcut endüstri standartlarının, hedef kitlelerin ve kullanıcıların tercihlerinin incelenmesini içermelidir. Rakipleri müşteriye sorarak veya kendi aramalarınızı yaparak ve hangi web sitelerinin üst sıralarda yer aldığını görerek bulabilirsiniz. Bazı rakipleri belirledikten sonra, onlarla ilgili veriler için güvenilir bir kaynağa ihtiyacınız var. Ranktracker'ın en sevdiğim özelliklerinden biri, kendi belirlediğiniz rakipleri ekleyebilmeniz ve rakip performansını kendi alan sonuçlarınızın yanındaki bir sütunda göstermesidir. Eğer bir rakibiniz kendi anahtar kelimeleriniz için sizi geride bırakıyorsa, onlardan bir şeyler öğrenmek için web sitelerini analiz etmeye değer. Bir rakip eklemek için URL'lerini yapıştırmanız yeterlidir.

Rekabet analizinin nasıl yapılacağına ilişkin ayrıntılı bir makale için tıklayın.

Tüm araştırmanızı yaparken, dahil edebileceğiniz tüm olası özelliklerin ve unsurların bir 'hayal listesini' yapın (endişelenmeyin, bunları daraltacaksınız, ancak tüm fikirlerin bir arada olması yararlıdır).

Planlama: Temel Tasarım Özelliklerinin Belirlenmesi

(Resim kaynağı: Envato Elements)

Bir web sitesinin tasarımı, amacına uygun olmalıdır. Hayal listenizdeki tüm unsurlara/özelliklere bakın ve müşterinizin hedefine ulaşmasına yardımcı olacağını düşündüklerinizi seçin. Boş bir kağıt alın ve web siteniz için bazı kaba tel kafesler çizmeye başlayın. Tel kafeslerinizde, eklemeyi planladığınız her bir unsuru bir sonuca bağlayın: bunun için net bir amaç bulamazsanız, o bölümü hurdaya çıkarın. Tasarım estetiği hakkında düşünmeyin, kullanıcı deneyimi ve kullanılabilirlik için en iyi olana odaklanın.

Genel kanının aksine, ilk tel kafeslerinizin süslü tasarım yazılımlarıyla tasarlanması gerekmez. Kalem ve kağıdın analog yaklaşımı işe yarayacaktır ve bazen yazılımın kendisi dikkatinizi dağıtmadığı için daha da iyi olacaktır. Kağıt daha bağışlayıcı ve daha az kalıcıdır; kullanımı daha hızlıdır, bu da yaratıcılık sürecinde yardımcı olabilir. Tel kafesleri müşterinize sunmanız gerekiyorsa, kaba çizimler üzerinde çalıştıktan sonra bu daha profesyonelce yapılabilir.

Önce bir maket yapın, zaman kazanmak için web platformunda tasarım yapmayın

Bir uçağı inşa ederken onu uçuramayacağınıza dair eski bir söz vardır. Bu web tasarımı için de geçerlidir: içerik, özellikler ve tasarımla ilgili kararları verirken bir yandan da bir web sitesi oluşturmaya çalışmak hayal kırıklığı için bir reçetedir. İşleri verimli tutmak için bir plana ihtiyacınız vardır. Her sayfanın bir maketini oluşturmak zaman alıcı ve sezgiye aykırı gibi görünse de birçok amaca hizmet eder ve uzun vadede zaman kazandırır. Mock-up'lar, web geliştirme başlamadan önce müşterinizin web sitesini görselleştirmesini sağlar. Farklı renk ve yazı tipi seçeneklerini deneyimleyebilir ve nelerin değiştirilmesi gerektiğini kolayca tahmin edebilirler. Bir maketi tartışmak, tartışma ve sorular için birçok fırsat yaratır. Bu, müşterinizin canlı siteyi ilk kez gördüğünde mutlu olma şansını artırır. En önemlisi, bir maketle çalışmak, geliştirme aşamasına geldiğinizde web sitesini çok daha hızlı oluşturmanızı sağlar, çünkü neredeyse tüm yaratıcı kararlar zaten verilmiştir.

Arama motorlarında iyi sıralanacak içeriklerle çalışın

Bazen bir müşteri, rolünüzün sadece estetik unsurları tasarlamak olduğunu düşündüğü için tasarıma 'yer tutucu metin' ile başlamanız konusunda ısrarcı olabilir. Mümkünse, genel yer tutucu metinlerle herhangi bir tasarım çalışması yapmaktan kaçının. Tasarımlarınız güzel görünse de, iyi yazılmış içerik gibi önemli bir bileşeni ihmal ederseniz web siteniz amaçtan yoksun kalacaktır.

Bir web sitesi ancak ziyaretçi alırsa değerlidir ve Arama Motoru Optimizasyonu (SEO), arama motorlarının web sitenizi organik olarak bulma yöntemidir. Bir sayfada kullanılan ifade seçimleri SEO için kritik öneme sahiptir ve tasarım öğeleri ifadeleri desteklemelidir. Anahtar kelimelerin ne olduğunu önceden bilirseniz, bu size ekstra fikir verir. İçeriğiniz için bir metin yazarıyla çalışıyorsanız, SEO konusunda bilgi sahibi olduklarından emin olun. Bir SEO uzmanı olmasanız bile, web tasarım süreciniz sırasında bu konuda daha bilinçli olabilmek için bu konuya aşina olun.

Bazı anahtar kelime arama araçları karmaşıktır (özellikle SEO'da yeniyseniz) ancak Ranktracker Anahtar Kelime Bulucu çok basit ve sezgiseldir: anahtar kelimeleri bir listeye eklersiniz ve sonuçları anahtar kelime zorluğuna göre renk kodlu olarak görüntüler. İyi bir SEO için rekabeti düşük ancak yeterli arama hacmine sahip anahtar kelimeler seçmek istersiniz, bu nedenle arama hacimlerinin tam burada görüntülenmesi çok yararlıdır.

Bu nedenle, başlamadan önce en azından ifadelerin bir taslağını elde etmeye çalışın. Bağımsız bir tasarımcıysanız, muhtemelen müşterinin ifadelerin web sitesinde en iyi nereye uyacağını bulmasına da yardımcı olmanız gerekecektir. Tasarım sürecinin bir gerçeği de bu ifadelerin birkaç kez değişebileceğidir, ancak başlangıç için bir şeylere sahip olmak hiç olmamasından çok daha iyidir.

Yazı tipleri, renkler, hiyerarşi ve görsel öğelerle ilgili seçimleri basitleştirin

Daha az deneyimli bir tasarımcıysanız veya sadece biraz zaman kazanmak istiyorsanız, şablonlarla çalışmak ve bunları bir temel olarak kullanmak yararlıdır. WordPress gibi bir CMS için makul fiyatlarda binlerce harika şablon vardır. Bunlar zaten yazı tiplerine, renklere, hiyerarşiye ve uyumlu bir tarzda tasarlanmış görsel unsurlara sahiptir. Özgünlük konusunda endişeleriniz varsa, tel kafeslerinize uyarladığınız için sonucunuzun şablondan farklı görüneceğinden emin olabilirsiniz. Başlangıç için bazı tasarım varlıklarına ve genel bir stile sahip olmak, yön bulmanıza ve karar yorgunluğunu azaltmanıza gerçekten yardımcı olabilir. Çok fazla renk eklemeyin: web sitenizin renklerini güvenli bir şekilde 2 veya en fazla 3 renkle sınırlayabilirsiniz. Web sitesi renklerini seçerken bazı harika fikirler ve trendler için Web Sitenizde Denenebilecek En İyi 20 Renk Kombinasyonuna göz atın.

Sonuç: Etkiyi En Üst Düzeye Çıkarma

Nereye odaklanılacağını bilmek, bir tasarımcının başarıya ulaşırken mükemmeliyetçi eğilimlerini yönetmesine yardımcı olabilir. Pareto prensibi, web tasarımında kullanıcı deneyiminin %80'inin %20 çaba ile elde edilebileceğini belirten bir kuraldır. Bu, web tasarımcılarının arama motorlarında iyi sıralanacak etkili bir web sitesi oluşturmak için çabalarını içerik, sayfa içi tasarım öğeleri, kullanılabilirlik ve diğer faktörleri optimize etmeye odaklamaları gerektiği anlamına gelir.